21.10.06

Ne yalan söyleyeyim

- Senin için ölmeyi bırak, ölümden dönmeyi bile göze alabileceğimi sanmıyorum. Ayrıca, ben ölümden dönebileceğime pek de inanmıyorum.
Bana, artık yolun sonu burası deseler; daha ileri gitmeye de, kaçmaya da mecalim kalmaz sanırım. Öylece çömelirim orta yere, cekirdeğimi alır, güzel güzel çitlerim. Çekirdek çitlemek, başlı başına bir kaçıştır zaten benim için. Mesela beni özledin mi diye sorsan bana, ben hemen başlarım çitlemeye, sorumluluklarım başımdan aşmışsa hop hemen eller cephaneliklerdeki çekirdeklere... Korkak değilim, kolaya da kaçmıyorum, zaten ne korkaklık, ne de kolaycılık öyle basit işler. Bunlara cesaret dahi edemem. Aslında ben, karmaşıklaştırmayı sevmiyorum hayatı ve onun bileşenlerini. Çarpanlarına ayırmak, belki sıkıcı geliyor, belki de gereksiz. Gülen gülmüş, ağlayan ağlamış, seven sevmiş, giden gitmiştir. Her şey, o an zaten bitmiştir. Hayatın belki on milyonuncu sorusuyla karşı karşıya kaldığım o an yine sana karmaşıklaştırmadan cevap vermek istedim. Senin için bırak ölmeyi, ölümden dönmeyi bile göze alabileceğimi sanmıyorum. Ayrıca ben ölümden dönebileceğime de pek ihtimal vermiyorum.

Hiç yorum yok: