"İçeri girdiğimde yalnız kalacağımı biliyordum ve biraz önce o korkunç yatak hikayelerinden birini anlatmıştın bana. Diken diken olan tüylerim neredeyse köklerinden ayrılacaklardı. Kilidi çevirdim; eski ve gıcırtılı bir kapı şimdi önümde açılıyordu. İçerdeydim ve karanlıkla başbaşa..."
Bu muydu korkun çocukluğun boyu be? Karanlık ve yalnız kalmak... Ulan en aydınlık günlerde kaybetmedin mi masumiyetini, en güneşli günlerde terk edilmedin mi? İnatla seni memnun eden karanlıktan neden korktun ki bugüne kadar. Ya o kireç suratlı kadınlara, o renkli gözlere meyledişin de bundan mıydı? Çok puştsun be, çok puştsun.
dw
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder