25.11.09

me/2

YOLLARDA
Ya tren, o ritmik gürültü, o sürekli akan film, o her karesine başrolünde kurulduğum yolculuklar. Her gidişi mutluluk mu olur insanın? Bu kadar güzellik varken etrafta yine de gitmek o kadar çekici ki... Sen ben anne baba kedim işim hepsi geride kalabiliyor.
Aslında, o kadar istiyorum ki terk ettiğim yerden de bir şeyleri götürüp o yolculukta değişimlerini izlemeyi. Gelmelisin benimle beyaz balık. Sudan çıkınca nefes alabilen balıklardansın sen. Seninle yan yana iki koltukta kafamızı dünyanın camına dayayarak gezmeliyiz tüm güzel, tüm çirkin, tüm eğlenceli, tüm hüzünlü şehirleri.

EVDE
Frekansını tutturamamış radyolar gibi cızırdıyorum, herkese anlatmıyorum korkunç yatak öykülerimi. Birileri masumiyetiyle oynuyor yan komşunun çocuğunun ve porno film seslerine karışıyor çan sesleri sonra çan sesleri ezanlaşıyor giderek. Öyle korkunç ki seni infaza götürmeye gelenlerin suratları... Bir dakika diyorum memuruma ve bir yer gösteriyorum. Oturuyor ve mastürbasyonumu izliyor.
Evimin içindeki yabancı olmaktan çıkması korkutuculuğunu kaybettiriyor...
Islak bir kedi yalanıyor ve "temizlik günahın evladı" diye mırıldanıyor.





"dennis/warhol"

Hiç yorum yok: