15.9.06

susanne'a mektuplar ( I )

kaldırım taşlarının birleşme noktalarının ayırt edilebilir olması gerekir. en azından benim kapımın önündekilerin. onların ayrı ayrı taşlar olduklarını bilmeli herkes. burayı kaplamak amacıyla birleştirildiklerinin, yoksa evvelinde hepsinin kendilerine ait girinitileri çıkıntıları, renkleri, ağırlıkları olduğunun farkında olmalı tüm insanlar. en azından benim çömelip çekirdek çitlediğim, şu kapım önünde böyle olmalı kaldırım taşları. diyeceğim, bugün kalemim sana yazmaktan başka bir işe daha yaradı . mont blance'ımın ucuyla bu altıgen taşların etraflarını kazıdım tüm gün. bir karınca yuvası harfiyatı kadar kum, bir çok sigara izmariti, kibrit çöpleri yine bir çok, çekirdek kabukları çoğunu benim yediğim, bir kaç böcek mezarı ve tanımlanamaz halde garip gurup nesnelerle birlikte, bir altın sikkeydi bu ülke sınırlarından çıkanlar. keçi kılı keseme ganimetimi doldurup doğrulduğumda, elimdeki kaleme baktım, acaba yazabilecek miydi bu akşam, yoksa işe yaramaz kalemler mezarlığındaki yerini mi alacaktı o da, acaba yeni kalemler aynı tadı verecek miydi yazarken. sen, bu mektubu okurken, bir kaç sigara izmariti, bir kaç böcek ölüsü, bir kapı önü çömeleği, ve bir çekirdek çitleyicisine rastlayacaksın. çünkü sana humus kokulu o kalemle yazıyorum. parmak uçlarım ağrıyor acıma dokunmaktan. kalemim ne güzel kokuyor.

Hiç yorum yok: