Ne zamandan beri böylesin dedi? Yanına gittim, ellerini öptüm, sonra ayaklarını. Şaşırdı. Ne kadar düşüncelisin, çünkü, soru soranlar umursayanlardır, dedim. Yüzümü dizlerime dayadığım o günden beri böyleydim, biri gitse yanımdan yüzümü kapatacak bir şeyler arardım hep. Çok sonra dizlerimin bu iş için yaratıldığını fark ettim. Soruları bitmiyordu; neden sende sevdiğim şeylerin sayısı bu kadar artarken ben yine de senden kurtulmak istiyorum, dedi yüzüme bakmazken. Ellerimle kulaklarımı kapatmak istiyordum, ama yapmıyordum, onun sesinde, kelimelerinde kaybetmeye alışıyordum galiba. Sadece gözlerine bakabilseydim, böylece dinler gibi davranabilirdim. Ama olmuyor muydu? Ondan ne saklıyordum ki bu kadar utanıyordum? Kendime sorular soruyordum aynı anda. Meşguliyetim artarsa, içinde olduğum şeylerin dışına atabilirdim varlığımın en azından yüzde elli birlik hissesini. Ama, ne yazık ki onu dinlemediğimi anlamıştı. Beni dizlerimden ayırmak için var gücüyle çekiştirmeye başladı. Saçlarımın büyük bir kısmı onun ellerindeydi artık, ama başım hala dizlerimin arasında ve gözlerimin önünde karanlık içinde açılan kapılarla, gayet mutluydum. Ne zamandan beri böyle iki büklümdüm bilmiyorum. O gideli çok mu olmuştu? Göz kapaklarım birbirine yapışmış gibiydiler. İlk gördüğüm dizlerimin üzerine bıraktığı bir nottu;
Sen kulaklarını ve gözlerini kapadıkça koca bir tıpayla, benim içim suyla doluyordu. Ellerinle tüm boşluklarımı kapatabilirdin oysa, tek bir damla gözyaşı kaçsa buruşmuş çanaklarımdan boğulacaktın belki, bundan korkuyordun hep. Kendini içime hapsetseydin, orada mutlu olurdun biliyorum. Tek bir damlayla boğulacaktın ha? Bu yüzden hiç bakamadın gözlerime biliyorum ve ben bu yüzden hiç ağlayamadım senin yanında sen de bunu biliyorsun.
Kağıdın arkasını çevirdim, tüm sayfayı N harfleriyle doldurmuştu ve en alta da şöyle yazmıştı; N sadece bir harf değildir. Uzun uzun baktım bu sembole ve yazılı olanlara, N bendim. Başını dizlerine dayamış sessiz bir adam, tıpkı bu sessiz harf gibiydim. Ve beni var edebilecek son seslime de kulaklarımı tıkamıştım. Sonra kimse beni duymadı.
3 yorum:
125 adet n kullanilmis =)
uzun bi aradan sonra yeniden yazmissin, guzel olmus da, baska turlu bi yorum yapasim gelmedi. "manik" bi hal... hiç sebepsiz alfabe 3 tür u hatirladim =)
duygusal atmosferi bozmuyorum...
Ellerinle tüm boşluklarımı kapatabilirdin oysa, tek bir damla gözyaşı kaçsa buruşmuş çanaklarımdan boğulacaktın bundan korkuyordun hep.."
hımm hatırladım alfabe 3 tür olayını =0)
asli...
hatırlamana sevindim :)
blog ayarlarını degistirdigine de. geci artık benim de bir blogum var :D her turlu yorum yazabilirim.
Yorum Gönder