12.3.07

kavanozumda kedi

ne kadar oldu biliyorum sari oglan
tami tamina sekiz yil
bir soguk mart ayinda
kavanozumda ne recel ne viski
seyre dalmisken deprem gazisi sehri
duydum sessiz aglayan bir cocuk sanki
terk edilmis bir poset gibiydi sokakta
icinde yenilmis meyvelerin kabuklari
agliyor muydun o gun pencerem altinda
hayir bir aglayis degilmis ne aptaldim
derdin cok baskaydi sonradan anladim
cunku aylardan mart gunlerden kizismaydi
ve sanirim tum kadinlar sana henuz yabanciydi
bu yeni sokakta bu yeni duzende
seni oyle biraktim ellerindeki atesle
daldim yine kendi derdime kendi ellerime
ertesi gun mutfaktaydin seni sari hirsiz
tecavuze ugramaktaydi olu tavuklarimiz
elimde kalin bir sopa
gozlerinde yalin bir korku
birisine benzettim seni hala cikaramam
bir insan gibi mi korkardi bir kedi
garip bir pismanlikti o an icimdeki
ama sen bunu da anlamistin emindim
simdi dizlerimin arasindaydin
bir cocuk gibi
sanirim artik bir kedim vardi
nasil bir seydi olmak bir seyin sahibi
sanirim hic sahibin olamadik senin
aslinda her kizistiginda giderdin yanimizdan
o lanetli ic guduydu seni evden ayiran
bir kac sidikli nankor ugruna
mahallenin capkini sari bir firtina
korkmaz atlardin arabalarin onune
katardin helal olsun gununu gunune
her aksam evde ayni muhabbet
bugun fistik geldi mi anne
bir seyler yemedi mi yine
neden hep zayıflamis olurdun
hasta olurdun
bir koca yil guzelce yerdin
sonra gider karilari doyururdun

ve bir kirik bacakla karsima ciktin o gun
ben beyni calisan degistirebilen insanoglu
hic bir sey yapmadim senin icin
yok oldun ortadan bir pazartesiydi
ve bugun tam bir hafta gecti
senin icin oldu diyorlar
icimdeki denizler hala inanmiyorlar
seni yine penceremin altinda bekliyorum
arkama sakladigim tum olu tavuklarla
ve ugruna canindan oldugun sidikli karilarla
ziyafet seni bekliyor fistik
cik gel yasanabilir bir hayatla

Hiç yorum yok: