Tuvale gerili beyaz bir bez parçasının ucuna, bir fırça darbesi vurduğunda başlar hikaye. Sonra, bu renkler ve çizgiler barındıran beze nefretle bakar. Tüküreyim sanatına diye haykırır aynadaki yüzüne. Hınçla parçalar, tuvale az önce kendi yansıttığını; kendini kaybetmiş bir it gibi dolanır, burnunun soluğu baca gibi tüterken. Birden yatağının üzerindeki çarşafı kapıverir ve kaptığı gibi gerer tuvale.
Kan, sidik ve ter lekeleri; salya, biraz da sümük; saç ve kıç kılları. Biraz kadın, biraz kedi kokusu. Bir de varlığın ve ağırlığının kanıtı bir insan silueti boylu boyunca. Şimdi oldu der ve atar imzasını gururla altına, ağız dolusu tükürerek.
--dw--
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder