Bir kelime bazen o kadar anlamlı olabiliyor ki, peşine düşüyorsun. Arıyorsun her yerde; anlattıkça anlıyorsun.
Ne aşk, ne ülke gündemi, ne hastalık
Gece bir telefon gelince geç saatte, birini son kez öpemeden gitmiş olabileceğini hissediyorsun.
O denli anlamlı ki geri kalan her şey anlamsızlaşıyor.
Bir korkaklık, duygusal bir zayıflık değil bu anlattığım, hem ben kimim ki anlatacak.
Bir ağacın gövdesinden kollarımı doladığım, bir hayat geçti gidiyor. Kaldırıp gökyüzüne diktiğim gözlerimle binlerce yaprağın hışırtısı sûr gibi üflüyor kulaklarıma.
Kalabalık sımsıkı örülmüş ağaçlar; yere bile düşemiyor, ayakta kalıyor senden geride kalan.