28.8.08

ÇOKYOK

Yapabilir miyim bilmiyorum ama; bugün ilk kez denemelerine başlayacağım evet ya da hayır? Denediğim mi ne, özür dilerim ama bunu nasıl sorarsın, evet nasıl hayır? İlk kez bu umudu söküp derimden; kazıyıp kafamdan; çıkarıp gözlerimden; yok edip nefesimden; silip benliğimden; temizleyip ellerimden; atıp umrumdan evet özür dilerim senden. Sen yüreğimi söküp çöp tenekesine attın özür dilerim senden, sen umudun bini bir para dedin, beni ucuza sattın, ben mi neler mi diyorum, arabesk mi bunlar? Ağzının içindeki diline doladığım hayallerimde mi arabesk? Hasretinden kafa attığım tuğla gibi kelimeler de mi arabesk? Özür dilerim senden. Arabesk.

Bugün deneme günü, duvarın arkasında senin olmadığını ispatlama günü. Orda olmadığını değil sadece, orada olsan da UMRUNDA olmayacağını ispatlama günü.

Senin Umrunda Olmadığını İspatlama Günü
O gün işte, duvarın altında kalma günü yani. Hadi sen bari çekil hizasından şu yıkılan aşkın, yıkılıyor koca bir halkın ortasına, alkışlıyorlar bak, şak şak şak, bak, sesler duyuluyor, çünkü artık duvar yıkılıyor, görülecek çok insan var çok, görülecek çok hesap var. ÇOK.




*

16.8.08

bir yıl sekiz ay

tutkununum
saplantımsın
bu psikopatça kenetleniş
hala her duyuşumda adının ilk mısrasını
sonu gelmez bir şiir başlıyor ta ki şu ana dek

sen döktükçe kaleminden
ben kendini beğenmişliklerde
o kadar ki bağlılık
hiç bir kelimen başkasına değil
hele olsun
keserim baş harfinle ellerini
asarım son harfine sonra kendimi

sonra avundukça hayat güzelmiş lan derim
avundukça avunurum

seni özledim,
senin özlediğin kim?




*

3.8.08

içinden deniz geçen

aslında neydi rengin de mavi oldun
içinden geçtiğin herşey nasıl sen oldu
deniz;
ismim ol dedim,
içimden geç dedim
geçtin; ne sen aynı kaldın
ne ben maviye çaldım
neden karardım deniz neden karardım
aslında neydi rengim de karanlık kaldım




*